Lisanssız Demo Sürümü
Lisanssız Demo Sürümü
Lisanssız Demo Sürümü
Lisanssız Demo Sürümü
Lisanssız Demo Sürümü
Lisanssız Demo Sürümü
Lisanssız Demo Sürümü
Lisanssız Demo Sürümü
Lisanssız Demo Sürümü
Lisanssız Demo Sürümü
SEVGİM ,RUHUM ; GAYE - www.şuurluinanç.com

 


 

  

 



 

 

 

  

                              
                                                                                                                                                     

         Aramanızı büyük harfle yapınız  

      

...Şuurlu İman devri , insanlığın idrak edebileceği en yüksek devir olacaktır...

SEVGİM ,RUHUM ; GAYE
 
Her şey, izah olunan şekilde halk oldu ve
tekâmüle tâbi tutuldu.
Ve her şey halk olunurken de
her şeyin üzerindeki ruh,
değer bakımından en üstün tutuldu.
 
Çünkü ruh kimyasal bileşik olmadığı gibi, madde de değildi ve her şey ruhların tekâmülü için vasıta olarak halk oldu.
Ruhların tekâmül edebilmesi için en basit maddelerden
tâ Mutlak Varlığa kadar her şey
vasıta olarak yaratıldı ve sıraya dizildi.
Mutlak Varlık, Mutlak Kanun, Mutlak Plân,
hepsi mutlaklarımdır...
fakat ruhsuzdur...
Bunları tıpkı dünyadaki robotlara benzetebilirsiniz...
Bunlar tarafımdan düzenlenildi!.. ve,
tâki ilk ruhlar olgunlaşıp
bu robotların vazifelerini alana kadar,
makina halinde çalıştırılmak üzere vazifelendi..
 
Gaye; ruhların robotlar tarafından idaresi değil,
bizzat ruhların olgunlaşarak
robotların yaptığı vazifeleri üzerlerine almaları idi.
İşte bu; tekâmüldeki gayenin bir kısmıdır.
 
Tıpkı dünyadaki yerçekimi gibi
ben de halk ettiğim ruhları bana çekerim.
İşte kâinatı halk ettim edeli “şu ana kadar”
ruhlar aynı yolda yürüdüler ve bana yaklaştılar.
Fakat hiçbir ruh bugüne kadar
ne Mutlak Plânın idaresini
ne Mutlak Kanun, ne de Mutlak Varlık vazifesini
üzerine alacak duruma gelmedi;
daha doğrusu gelemezdi. Çünkü
bu vazifeler benim belli başlı vazifelerimdi ve
mukaddesat denilen şeyin tastamam kendisiydi.
 
İşte tekâmüldeki gaye sadece
şuursuzca, bana doğru uzanan yolda ilerlemek değil,
halk ettiğim andan itibaren
robotlar tarafından idare edilen her şeyin vazifelerini
sevgili ve bana koşan ruhlarıma devretmekti!..
 
Ve ancak o andan sonra
yepyeni bir devre açılacak ve;
idarem ruhlarıma devrolacaktı.
 
Bunun için de ruhlarımı
alacakları mühim vazifeler için yetiştirdim,
ve çok ağır şartlarla denedim.
 
“Halk”tan da gaye;
benim sevgim ve halk ettiklerimin iyiliklerini istememdir. Ve onları bana yaklaşmaya liyakatli görmemden başka beni ne sevindirebilir!..
 
Bir an için,
benim büyüklüğümü
onumu, bunumu unutun;
Ben size
sevgimden; ...aşkımdan; ...ruhumdan; her şeyimden
vererek ruh ettim.
Şu halde, benim de
sizin gibi sevincim, memnuniyetim neden olmasın.
 
Ben her şeyi halk ederken,
kudretimi seyretmeyi, eziyet etmeyi düşünmedim.
Sevdim... halk ettim! ve
sevgimi de; sabırla
tekâmül edilmesini bekleyerek gösterdim.
Ve sizlerden de
benim sabrımın zerresini, tekâmülünüz icabı göstermenizi bekledim..
 
Bu tebliğdekiler, ilerde teker teker ve apaçık bir şekilde bildirilecektir.
 
Her şey var olalı, en mühim hâdise
Halk edişim’dir.
Siz ise ikinci en büyük hâdisenin tahakkukuna; yani
tekâmül sonucu idarenin robotlardan ruhlara
devredilmesine
hak kazanacaksınız!!
 
Bu tebliği düşünün, ...hazmedin, ve sevinin
çünkü sevinmek için hak kazananlarsınız.